Ayvacık’ın önemli turizm merkezlerinden biri olan Babakale köyünde son günlerde yaşanan dernek tartışması köydeki vatandaşları adeta ikiye böldü. Köyde yaşayan bir grup bayanın Babakale Köyü Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği adı altında köy tüzel kişiliğine ait binada kurduğu kafeterya, 3 yıllık sözleşme süresi bitmesine rağmen hala faaliyetine devam ettiği iddia edildi. Köy muhtarlığı derneğin binayı boşaltıp köy muhtarlığına devredilmesini isterken, dernek kadınları ise binayı boşaltmamakta direniyor.
Babakale Köy Muhtarı Bekir Vargün, köy tüzel kişiliğine ait binanın muhtarlığa devredilmesini isterken, dernek kadınları ise binayı boşaltmamakta kararlı duruyor. Köy muhtarlığı binayı sadece bir grup dernek üyesinin değil, binada gerçekleştirilecek tadilatlarla beraber bu binada tüm kadınların çalışabileceği modern bir köy misafirhanesi ve kafeterya yapmak isterken, dernek üyesi bir grup köy kadını ise bu binada büyük emeklerinin olduğunu iddia ederek, binadan çıkmamak için direniyor. Elektrik ve suyu olmayan binada çalışmaya devam eden köy kadınları, diğer köy kadınlarının kendilerine katılabileceğini söylüyor. Köy muhtarlığı ise bu derneğin amacından saparak, köyün tüm kadınlarının değil, sadece kendi çevresindeki bayanlara iş imkanı sunarak buradan rant sağladığını dile getiriyor.
Babakale Köyü Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği Başkanı Şükran Erkan, gazetecilere yaptığı açıklamada derneğin bu binanın çatısı altında uzun zamandır faaliyet gösterdiğini iddia ederek, “Bu dernek çatısı altında bu binada uzun zamandır faaliyet gösteriyoruz. İlk zamanlar burada köyümüzün çoğu kadını çalışırdı. Şimdi zamanla bu bazı sebeplerle bu azaldı. Şu an aktif olarak çalışan 10-15 kadınımız var. Biz burada ev yapımı ürünlerimizi satarak gelir elde ediyoruz. Elde ettiğimiz bu geliri de köyümüzün güzelleştirilmesi için harcıyoruz. Tabi bunu son zamanlar yapamasak da bundan sonra bu gelirimizi köy için harcayacağız. Burada çalışmak isteyen tüm kadınlarımıza kapımız açık.” dedi.

“Elektik ve Suyu Olmadan Çalışıyorlar”
Babakale Köyü Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği Başkanı Şükran Erkan ve dernek yöneticileri  konuşmalarında, şuan elektrik ve suyu olmadan çalışmaya çalıştıklarını ifade ederek, “Şuan elektrik ve suyumuz yok. Köy muhtarlığı suyumuzu kesti. Biz burada zor şartlar altında çalışmaya çalışıyoruz. Biz bu dernek binamızı ellerimizle yaptık. Her yerinde büyük emeğimiz var. Biz bu emeğimizin yok olmasını istemiyoruz. Derneğimiz köyümüzdeki diğer bayanlarımıza da açık. Gelip çalışabilirler. Burada bizim bu yılın ekim ayına kadar binamızda durma hakkımız var. Bu zamana kadar çalışacağız. Ondan sonra ne olur bilemiyoruz. Biz dernek olarak köyde birçok proje yaptık. Projelerle de köy kadınlarımız faydalandı.Geziler, düzenleyip, kurslar açtık. Şimdi, bizim bu dernek binamızdan çıkmamız için baskı yapıyorlar ama biz bu baskılara boyun eğmeyeceğiz ve binamızı terk etmeyeceğiz. Şu an devam eden bir yargı süreci var. Hep beraber bekleyip ne olacağını göreceğiz” dedi.
Dernek tartışmasının köy halkını olumsuz etkilediğini ifade eden Babakale Köy Muhtarı Bekir Vargün ise yaptığı açıklamada, “Dernek tartışması köyümüzde huzursuzluğa yol açıyor. Yalan-yanlış suçlamalarla da köy halkımız ve gençlerimiz de olumsuz etkileniyor. Bu süreçten kısa bir şekilde bahsetmek istiyorum. Köyümüzde kurulan Babakale Köyü Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği ile herhangi bir sorunum kesinlikle yoktur. Aksine köy kadınlarımızın bu tür faaliyetlerde bulunmasının önemini ve değerini biliyorum ve bundan dolayı da mutlu oluyorum.  Fakat köyümüzde kurulan bu dernek ilk kurulma aşamasından sonraki süreçlerde tamamen amacından uzaklaşmıştır. Bunun yanında dernek yöneticileri bu derneğe üye olan diğer köy kadınlarımızı da bu dernekten zaman içinde uyguladığı politikalarla uzaklaştırmıştır. Şimdi bana bazı köy kadınlarımız diyor ki bu yöneticiler buradan rant sağlıyor. İş yapacak günleri kendilerine alıyor ve bizi ikinci plana atıyor. Bu konuşmalarla köy kadınlarımız bana üzüntüsünü dile getiriyor. Ben ise aranızda anlaşın ya da ben bunu tüm köy kadınlarına yayayım, herkes eşit çalışsın diyorum. Herkes hak ettiğini eşit alsın ama şimdiki dernek yöneticileri bunu da kabul etmiyor. Biz daha önce bu derneğimizle köyümüzün en güzel yerini köy kadınlarımız çalışsın, gelir sağlasın diye cüzi bir miktar karşılığında bu derneğe kiraladık. Sözleşmemiz 2018 yılının ekim ayında doldu. Ben de gelen talepler doğrultusunda bu binayı yeniden modern bir şekilde yaptırıp, yine köy kadınlarımıza bu yapıyı kiralamaya karar verdim. Köy ihtiyar heyetiyle beraber bunu derneğe 15 gün önceden bildirdik. Fakat bu dernek buradan çıkmayacağı, burada kalacağını söyledi. Şu an buradan biz kira bile alamıyoruz. Gasp edilmiş halde. Birçok yapmamız gereken tadilatı yapamıyoruz. Ayrıca köyümüzde daha kalabalık bir köy kadın grubu da burayı kiralamak istiyor. Özellikle bu dernekte olan fakat dernek yönetiminin uyguladığı politikalardan rahatsız olup dernekten ayrılan bayanlar. Şimdi biz de köy muhtarlığı olarak ne yaparız diye düşündük ve burayı yenileyip tüm köy kadınlarımız muhtarlık adına çalışıp eşit ücret almalarını sağlayacak bir proje geliştirdik ama buna da karşı çıkıldı. Biz ortayı bulmaya çalıştıkça bazıları ortam bozmaya çalıştı. Bana diyorlar ki biz de bir dernek kuralım köyün diğer başka bir yerine geçelim. Bazıları diyor bize de bunu sağla. Ben ne yapabilirim? Biz köyümüz adına doğru karar vermek zorundayız. Hukukumuza göre adaletli davranmak zorundayız. Biz adaletten ve hukuktan vazgeçmiyoruz.” dedi.

"Dernek Hukuksuzluk Yapıyor"
Köyde yaşayan bir kadın vatandaş ise konu ile alakalı gazetemize yaptığı konuşmada, “Biz daha önce bu derneğin içerisindeydik. Bu dernekte gördüğümüz usulsüzlükler dolayısıyla buradan ayrıldık. Burada bir rant var ve bu rantı bazıları bırakmak istemiyor. Herkes cebini doldurmak derdinde. 10-15 kadın gelmiş tüm köye siz kimsiniz, burası bizim yerimiz diyor. Bizi de dernekten uzaklaştırıyor. İş yapacak günleri kendilerine alıyorlar. Neymiş bu adaletmiş. Böyle adalet olmaz. Bir de kalkmış mağduruz, bu yerden çıkmayız diyor. Madem biz de kalkalım başka bir dernek adına köyün başka yerine yerleşelim. Diğer başka bir grup başka yere geçsin. Böyle bir şey olabilir mi? Köy muhtarlığı madem burayı ihaleye çıkarsın, kim daha fazla verirse bu binayı o tutsun. Çoğu yerde bu böyledir. Böyle adaletsizlik olmaz. Köy muhtarlığına kira bile ödemiyorlar. Böyle yanlışlarla köyü ikiye böldüler. Bu çok yanlış” dedi.