Ayvacık ilçesindeki 7 bin yıllık Assos Ören Yeri'nde yapılan kazı çalışmalarındaki buluntular, 2 bin yıl öncesindeki günlük yaşantılara ışık tutuyor.
Başta Aristoteles olmak üzere Platon'un öğrencilerinin faaliyette bulunduğu Yunan şehir devletinin en güzel modelleri arasında gösterilen 7 bin yıllık Assos Ören Yeri'ndeki kazılar Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Nurettin Arslan başkanlığında 25 kişilik ekipler sürdürülüyor. Kazılar, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türk Tarih Kurumu ve İÇDAŞ tarafından destekleniyor.
Türkiye'de 12 ay kazıların devam edeceği 20 antik kentten biri olan Assos'ta, bu yıl Agora ve Gymnasium, Bizans Dönemindeki Han yapısında devam edildi. Kazılarda Roma Dönemine ait çeşmenin çevresinde Milattan Sonra 4’üncü Yüzyıl sonunda çöplük olarak kullanılan alan tespit edildi. Çöplükte çok sayıda hayvan kemikleri bulundu. İnek daha ağırlıklı olmak üzere domuz, keçi, koyun gibi farklı hayvan parçaları var. Bazı amfora kırık parçalar içinde balık kalıntıları, pulları ve kılçıkları tespit edildi. Bu kalıntılar, kentteki insanların beslenme alışkanlıkları, ne tükettikleri açısından önemli katkılar sunuyor.
“ÇÖPLÜK OLARAK KULLANILAN ALANDA YİYECEK KALINTILARINA RASTLANDI”
Assos Ören Yeri Kazı Başkanı Prof. Dr. Nurettin Arslan gazetecilere yaptığı açıklamada, “Bu yılki kazılarda bir yapı tespit ettik. Kazı öncesinde bu yapının işlevi henüz bilinmiyordu. Yaptığımız çalışmalar bu yapının Milattan Sonra 2’nci Yüzyıl sonunda inşa edilmiş bir çeşme yapısı olduğunu düşünüyoruz. Yapı oldukça ihtişamlı, mermer sütun ve başlıklar kullanılmış. Assos için çok özel bir durum. Çünkü Asos'ta bütün yapılar Andezit'ten inşa edildiği için bu bizim için biraz daha dikkat çekici bir nokta olduğunu söyleyebiliriz. Çeşme yapısı özellikle inşası sırasında kesilerek inşa edilmiş, fakat duvarları bu ana kayadan yaklaşık bir metre boşluk bırakılaraktan yapıldığını görüyoruz. Ve bu boş alanların Milattan Sonra 4’üncü Yüzyıldan itibaren bir çöplük olarak kullanıldığını gördük. Oradan çıkan malzemeler bunu bize gösteriyor. Arkeolojik çalışmalarda çöplük dediğimiz bu alanlar o kentteki yaşam aydınlanması açısından bizi çok fazla veriler sunmakta. Biz de bu çeşmenin yanındaki boş bırakılan kanallardaki kazılarda çok sayıda hayvan kemikleri bulduk. İnek daha ağırlıklı olmak üzere domuz, keçi, koyun gibi farklı hayvanlar var. Tabii ki bunların ayrıntılı olarak incelenmesi gerekiyor. Onun dışında yine bazı amfora kırık parçalar içinde balık kalıntıları, pulları ve kılçıklarına rastladık. Bu tabii ki kentteki insanların beslenme alışkanlıkları, ne tükettikleri açısından bize önemli katkılar verdiğini görmekteyiz. Yine bu alanda ele geçen amforalar yada masa kapları dediğimiz servis kapları da burada çok miktarda geçiyor. Bunlar da bize yine Roma dönemindeki gündelik yaşamlarında yeme içmede ne tür kapkacaklar kullanmalarını göstermesi açısından önemli olduğunu söyleyebiliriz” dedi.