15 Ocak'tan 9 Şubat tarihine kadar 400'ün üzerinde deprem silsilesi yaşandığını belirten Prof. Süha Özden, "Bu depremlerin olduğu bölgede, yaklaşık doğu-batı doğrultulu ve güneye eğimli bir normal fayın davranışı görülmektedir. Bölgedeki faaliyet, kabukta biriken enerjiyi açığa çıkarmıştır. Depremin olduğu bölge aynı zamanda Tuzla jeotermal sahasına mukabil gelmektedir. Bölgede jeotermal enerji için yapılan sondaj faaliyetlerinin de devam ettiği bilinmektedir.
Jeotermal ile ilgili yapılan sondajların aynı zamanda re-enjeksiyon yöntemiyle yapıldığı ve dünyada bu yöntemin yaygın olarak kullanıldığı bilinmektedir.
Herhangi bir sondajın özellikle orta büyüklükteki bir depremi oluşturması veya bölgedeki herhangi bir aktif fayı harekete geçirmesi mümkün değildir. Literatürde veya uygulamalarda böyle bir durum bugüne kadar kayıt ve ifade edilmemiştir" dedi.