Basın İlan Kurumu (BİK) tarafından hazırlanan ve Avrupa Birliği Erasmus + programı kapsamında düzenlenen Dijital Çağda Sosyal Ağlar Hukuku Çalıştaylarının sonuncusu İstanbul’da yapıldı. Toplantıya katılan Genel Müdür Yardımcısı Onat, dezenformasyonla mücadelenin bir gereklilik ve ihtiyaç haline geldiğini söyledi.
Daha önce Erzurum, Ankara, Ordu, Diyarbakır, Antalya, İzmir’de düzenlenen Dijital Çağda Sosyal Ağlar Hukuku Çalıştayı’nın İstanbul programı, İletişim Başkanlığı İstanbul Bölge Müdürlüğü Salonunda gerçekleştirildi. Akademisyen Doç. Dr. Turgay Yerlikaya ve Avukat Sezgin Tunç’un uzman konuşmacı olarak yer aldığı çalıştaya katılan BİK Genel Müdür Yardımcısı Mesut Onat, Basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun TBMM’de kabul edilmesinin basın, internet haberciliği ve dezenformasyonla mücadelede bir dönüm noktası olduğunu belirtti.
Dijital dünyanın hayatımızı kolaylaştırmasından daha ziyade ürettiği manipülasyon ve dezenformasyon başta olmak üzere insanlığa verdiği zararlar ile hukuk çerçevesinde mücadele konuları üzerinde durulmasının daha önemli hale geldiğine işaret eden Onat, “Ne yazık ki manipülasyonun, dezenformasyonun önemli bir bölümünü üretilen haberlerde görüyoruz. Sosyal medya kullanıcılarının ürettiği ve çok kısa sürede yaydığı bir cümlenin, kitleleri nasıl yönlendirebildiğine şahit oluyoruz. Üstelik bu haberlerde ve sosyal medya mesajlarında bir kasıt, bir bile isteye durumu da var. Günümüzde bir güvenlik meselesi haline gelen manipülasyon ve dezenformasyonla mücadele bir gereklilik, bir ihtiyaç haline gelmiştir. Dolayısıyla hukuk ve iletişim alanında eğitim alan veya almış gençlerimizin, bu tür çalıştaylara katılımını ve onların fikirlerini almayı çok değerli buluyorum. Bilgi kirliliğinin ve yalan haberlerin yayılmasının önüne ancak bilinçli nesiller ile geçebiliriz” dedi.
İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Turgay Yerlikaya ise ABD başkanlık seçimlerine müdahale edilmesinin ardından “sosyal medya riskinin” daha fazla öne çıktığına işaret ederek, “Sadece ABD başkanlık seçimlerinde değil, Brexit sürecinde, 2017’de Fransa’da Macron’un seçildiği cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ve ülkemizde 2019 yerel seçimlerinde seçmen davranışlarını etkilemeye dönük olarak bu platformlarda ciddi manipülasyonların yapıldığı çok somut bir biçimde ortaya konuldu. İnternet artık imkanlarının ötesinde riskleri üzerinden tartışılan bir mecra haline geldi. Sadece seçmen davranışlarına müdahale ile de bitmiyor. Bu mecralar terör örgütlerinin propaganda aracı olarak kullanılıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Avukat Sezgin Tunç da dezenformasyonla mücadelede hukuki düzenlemelerin önemine işaret ederek, kişisel verilerin korunması ve erişim engelleme kararlarına ilişkin detaylı bilgi sundu. Çalıştay, toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi. (Kaynak: Basın İlan Kurumu)